• PSİKANALİZE GİRİŞ

  • KENDİLİK VE NESNE
    İLİŞKİLERİ

  • PSİKANALİZ

  • PSİKANALİTİK
    PSİKOTERAPİLER

  • PSİKANALİZLE
    SANAT-I-YORUM

KLOMİPRAMİN

KLOMİPRAMİN

Endikasyonları

  • Obsesif-Kompulsif Bozukluk (OKB)
  • Majör Depresyon
  • Panik Bozukluk
  • Kronik Ağrı

Gebelikte Risk: C

Gebe kadınlarda yapılmış yeterli çalışma yoktur. Doğuma yakın günlerde klomipramin almış olan annelerin yeni doğan çocuklarında yoksunluk belirtileri (baş dönmesi, bulantı, kusma, kırıklık, uyku bozuklukları, hipertermi ve/ya da irritabiliteyi içeren) görülmüştür. Gebelik döneminde ilaç kullanmaya karar verilirken ilacın anneye yararları yanında, fetüse olası zararlı etkileri de göz önünde bulundurulmalıdır.

Kullanılması sakıncalı olan durumlar:

  • Klomipramine ve diğer trisikliklere karşı aşırı duyarlılık
  • Miyokard infarktüsünden sonra akut düzelme dönemi

Uyarılar ve Önlemler

Epileptik nöbet ortaya çıkabilir, dozla ilişkili gibi görünmektedir.

Astımı olan, mesane çıkışı destrüksiyonu olan, dar açılı glokomu olan hastalarda dikkatli kullanılmalıdır. Büyük bir sıklıkta cinsel işlev bozukluklarına neden olduğu görülmektedir.

Kilo alma olabilir.

Sedasyona yol açabilir, bu da uyanıklık gerektiren işlerin yapılmasını zorlaştırır (iş makinaları ya da araba kullanmak gibi). Diğer MSS depresanları ve alkol ile birlikte kullanıldığında sedatif etkilerinde artma olur.

Bazı hastalarda psikozu kötüleştirebilir ya da bipolar bozukluğu olan hastalarda mani ya da hipomaniye geçişe zemin hazırlayabilir. Elektrokonvülsif tedavinin olası risklerini artırabilir.

Tasarlanmış cerrahi girişimlerden önce bu ilacın kesilmesi gerekir. Uzun süreli olarak yüksek dozlarda ilaç alan hastalarda tedavi birden bırakılmamalıdır.

Ortostatik hipotansiyona neden olabilir. Hipotansiyon ortaya çıkma olasılığı olan hastalarda ya da gelip geçici hipotansif dönemlerin zor katlanılacağı hastalarda (kardiyovasküler hastalık ya da serebrovasküler hastalık) dikkatli kullanılmalıdır. Kardiyovasküler hastalık öyküsü olan (bunlar arasında geçirilmiş miyokard infarktüsü, inme, taşikardi ya da iletim bozuklukları vardır) hastalarda dikkatli kullanılmalıdır.

İntihar olasılığı olan depresyondaki hastalarda dikkatli kullanılmalıdır.

Hipertiroid hastalarda ya da tiroid süplemanları kullanan hastalarda dikkatli kullanılmalıdır.

Karaciğer ya da böbrek işlev bozukluğu olan hastalarda ve yaşlı hastalarda dikkatli kullanılmalıdır.

Yan Etkileri

>%10 sıklıkla görülenler:

  • Baş dönmesi, uyuşukluk hali, baş ağrısı, uykusuzluk, sinirlilik
  • Ağız kuruluğu, konstipasyon, iştah artışı, bulantı, kilo alma, dispepsi, anoreksiya, karın ağrısı
  • Libido değişiklikleri
  • Yorgunluk, tremor, miyoklonus
  • Terlemede artma

% 1-10 sıklıkla görülenler:

  • Konfüzyon, hipertoni, uyku bozukluğu, esneme, konuşma bozukluğu, olağandışı rüyalar görme, parestezi, bellek bozukluğu, anksiyete, seğirme, koordinasyon bozukluğu, ajitasyon, migren, depersonalizasyon, duygusal oynaklık, ateş basması, ateş
  • Hipotansiyon, çarpıntı, taşikardi Gastrointestinal: Diyare, kusma Genitoüriner: İdrar yapmada zorluk çekme
  • Bulanık görme, göz ağrısı Dermatolojik: Döküntü, kaşıntı, dermatit

Olağan doz

Başlangıçta:

Çocuklar:

< 10 yaş: Etkinliği ve güvenilirliği belirlenmemiştir.

> 10 yaş: OKB: 25 mg/gün; giderek artırılır, en fazla 3 mg/kg/gün ya da 200 mg/gün dozuna çıkılır (hangisi daha küçükse)

Erişkinler: OKB: 25 mg/gün, ilk 2 hafta içinde 100 mg/gün'e ulaşılmak üzere doz giderek artırılır, daha sonra en fazla 250 mg/gün'e dek doz artışı yapılabilir

İzlenecek Parametreler

Tedaviden önce ve tedavinin başlarında kan basıncı ve nabız izlenmelidir; yaşlılarda ve kalp hastalığı olan hastalarda EKG çekilmelidir

İLACI KULLANIRKEN ALKOLDEN UZAK DURUNUZ;

KATILMALARA NEDEN OLABİLİR;

UYUŞUKLUK HALİNE YOL AÇABİLİR; İŞ MAKİNASI KULLANMA, ARABA KULLANMA YA DA YÜZME GİBİ ZİHİNSEL UYANIKLIK GEREKTİREN ETKİNLİKLERİ YAPARKEN ÖZELLİKLE DİKKATLİ OLUNUZ YA DA İLACI ALIRKEN BU ETKİNLİKLERDEN OLABİLDİĞİNCE KAÇININIZ;

İLACI BİRDEN BIRAKMAYINIZ;

BİRKAÇ HAFTA GEÇMEDEN TAM ETKİLERİ GÖRÜLEMEYEBİLİR;

YUDUM YUDUM SU İÇİLEREK YA DA ŞEKERSİZ DAMLA SAKIZIYLA AĞIZ KURULUĞUNUN ÖNÜNE GEÇİLEBİLİR.