• PSİKANALİZE GİRİŞ

  • KENDİLİK VE NESNE
    İLİŞKİLERİ

  • PSİKANALİZ

  • PSİKANALİTİK
    PSİKOTERAPİLER

  • PSİKANALİZLE
    SANAT-I-YORUM

KENDİLİK: TANIMI VE ÖZELLİKLERİ

KENDİLİK: TANIMI VE ÖZELLİKLERİ

“Kendilik” terimi genel olarak psikanalizde aşağıdakilere atıfta bulunmak için çeşitli şekillerde kullanılır:

  1. Kişinin kendi bedeni ve zihni de dahil olmak üzere dış dünyada bütün olarak algılanan kişi;
  2. Öznel kendilik duygusu veya “ben”;
  3. Benlik içindeki bir tasarım veya tasarımlar örgütü;
  4. Çeşitli yönleriyle benliğin fantezilerindeki bir kendilik tasarımı ve
  5. Kendilik psikolojisi perspektifinden, deneyim ve eylemi yöneten kişisel bir psişik çekirdek.

Kendilik, genellikle nesne olarak adlandırılan diğer kişiyle ilgili tasarımla karşılıklı olarak değerlendirilir. Kendilik kavramı, benlik (ilişkilerden, savunmalarla içsel dengenin sağlanmasından, gerçekliğe uyumdan sorumlu intrapsişik yapı), kimlik (kişinin çevresindeki farklı topluluklardaki kendiliklerinin benzersiz bir kişi olarak istikrarlı bir biçimde bütünleşmiş hali) ve kişilik (kişinin benlik, kendilik ve kimliğinin dışarıdan tanımlanan bütünü) kavramlarından ayrıştırılmış ve ayrı bir ruhsal yapı olarak tanımlanmıştır. Birçok etkileşimden ve muameleden sonra bile kendilik çekirdeği bütünleşmiş ve tutarlı bir biçimde varlığını koruması kendilik kavramının görmezden gelinmesini engellemiştir. Yine de benlik, kendilik ve kimlik kavramları arasındaki ilişkiler konusunda her zaman tartışmalar olmuştur.

Kendilik terimi, hemen hemen tüm psikanalitik kuramlarda, bir "Ben" tasarımı içinde toplanan öznel deneyimin özünü tanımlamaya olanak sağladığı için önemlidir. Bazı psikopatoloji türleri, kendilik deneyimindeki veya kendilik ve nesne tasarımlarındaki rahatsızlıklar olarak tanımlanırlar.

Kendilik terimini bazı temel özellikleri şöyledir:

  1. Hem bilinçte hem de bilinçdışındadır;
  2. Hem gerçekçidir hem de benlik tarafından savunma am açlı çarpıtılabilir, gizlenebilir;
  3. Benlik tarafından az ya da çok tutarlı bir biçimde bütünleştirilmiş birçok farklı kendilik deneyimlerinden oluşur;
  4. İç ve dış koşullara göre hem tutarlıdır hem her ikisine göre değişir hem de hiç değişmeyen, iletişim kurmayan derin özü bir parçası vardır;
  5. Doğuştan gelen özellikleriyle, olgunlaşma ile birlikte ve başkalarıyla yaşanan etkileşimlerin içselleştirilmesiyle birlikte çok yönlü bir gelişimsel geçmişe sahiptir.

Kendiliğin Hizmetindeki Benlik

Kendiliğin; var olma, tanınma, değerli hissetme, mahrem kalma ve korunma, bütün ve çelişkisiz, özgür ve ilişkili, sabit ve esnek hissetme gibi gereksinimleri vardır. Benlik, kendiliği koruma ile birlikte kendilik ile ilgili bu tür işlevleri de üstlenir. Benlik kendiliğin;

  1. Gerçeklik, düşlem ve ilişkiler içinde varlığını ve var olmayı sürdürmesini;
  2. narsisistik açıdan değerliliğini ve benzersizliğini;
  3. tanınırlılığını ve bilinirliliğini[1];
  4. uyumsal açıdan hem parçalı hem de çelişkisiz ve bütünlüklü halini;
  5. ilişkisel açıdan ilişkilerini, özgürlüğünü ve mahremiyetini;
  6. süreklilik açısından sabitliğini ve hareketliliğini sağlar
  7. ve en önemlisi tüm bu ihtiyaçlarını anlar.

Benlik, işlevleri ile bunları “yap”tığı sıralarda kendilik “ol”uşunu gerçekleştirir. Bu açıdan benliğin eril ve babasal, kendiliğin dişil ve annesel bir yönü vardır.

Winnicott “Birincil Annelik Tasası” makalesinde şöyle bir tanımlama yapmıştır:

“Benlik burada deneyimlerin toplamını temsil eder. Bireyin kendiliği deneyim toplamından ortaya çıkmaya başlar: içten gelen hareketlilik, duyum, eylemden dinlenmeye dönüş ve yok oluşlardan iyileşmeyi bekleme kapasitesinin derece derece oluşumu - bunlar çevrenin tacizlerine tepki olarak ortaya çıkan yok oluşlardır. Bu yüzden bireyin iyi bir başlangıç yapabilmek için burada “birincil annelik tasası” olarak adlandırdığım özelleştirilmiş bir çevreye gereksinimi vardır.”

Elbette, benlik de kendilik gibi deneyimlerin toplamı ile gelişir ve var olur. Ama deneyimleri toplamak ve geliştirmek benliğin işlevlerindendir. Benlik, deneyimleme sırasında kendilik ile kaynaşır çünkü deneyimlemede düşünsel işlevler geriler. Deneyimleme bittikten sonra benlik, deneyimi gözden geçirip yorumlayarak bunu kendiliğin bir parçası haline getirir. Böylelikle kendiliği bütünleştiren benlik olur. Bu açılardan psikanalitik çalışma benliğin kendiliği anlama ve yorumlama çalışmasıdır.

Çocuk için bu süreci başlangıçta annenin benliği üstlenir. Anne, bebeğine bakarken onunla özdeşleşir ve olma halini çocuğuna yaşatır. Bu deneyimlerin toplamı bebeğin kendiliğini gerçek ve canlı kılar. Annenin sağladığı güvenli bakım ortamı çocuğun benlik ve kendiliğini oluşturan temel biyo-genetik varlığını ortaya koymasına olanak verir. Bu olanak ne kadar sağlıklı bir ilişki içinde gelişirse çocuğun gerçek kendiliği ve bununla bağlantılı canlılığı, yaratıcılığı ve özgünlüğü o kadar iyi ortaya çıkar. Eğer genel olarak anne çocuğun ihtiyaçlarına değil çocuk annenin ihtiyaçlarına uyum sağlamak zorunda kalırsa çocukta uyuma yönelik sahte bir kendilik[2] oluşur.

 


[1] Delphi’deki Apollo Tapınağındaki ve birçok din ve ideolojideki “Kendini Tanı” sözü benliğe yönelik bir düsturdur.

[2] Winnicott, D. W. (1965) The Maturational Processes and the Facilitating Environment: Studies in the Theory of Emotional Development. s. 145

[3] “PSYCHOANALYTIC TERMS & CONCEPTS (2012), Edited by Elizabeth L. Auchincloss ve Eslee Samberg, American Psychoanalytic Association, Self, s. 231, Yale University Press, New Haven and London.” dan özet çeviridir. İtalikler çeviriye yapılan eklemelerdir.