NESNE TASARIMININ ÖZELLİKLERİ
Nesneyi bir nesnenin zihinsel tasarımı anlamında kullanan analistler genellikle şu konularda hemfikirdirler[1]:
(1) nesne tasarımları, hem bilinçte hem de bilinçdışındadır;
(2) nesne tasarımları, hem içsel hem de dışsal koşullara bağlı olarak hem tutarlı hem de değişkendir;
(3) nesne tasarımları, gerçekçi olan ile çarpıtılmış olan arasında değişen bir yelpazededirler;
(4) nesne tasarımları, içselleştirilmiş gerçek nesnelerle yaşanan kişiler arası etkileşimlerle şekillenirler;
(5) nesne tasarımları, bilişsel gelişim, düşlem, motivasyon durumu ve çatışma dahil olmak üzere birden fazla ruhsallık içi faktör tarafından şekillendirilir;
(7) nesne tasarımları, tutarlı bir bütünle az çok bütünleşmiş çok sayıda nesne imgelerinden oluşur;
(8) nesne tasarımları, özellikle erken gelişimde ve ciddi psikopatolojide, genellikle nesne deneyiminin bütünleşmemiş, az ya da çok somut olan "kısımlarından" oluşur (örneğin: Freud ve Abraham'ın oral nesneleri, anal ve fallik nesneleri; Hartmann ve A. Freud'un ihtiyaç karşılayan nesnesi; Klein'ın içsel nesnesi ve iyi nesne [bazen meme olarak adlandırılır], kötü nesne ve zulmedici nesne gibi nesne parçaları; Winnicott'un geçiş nesnesi; Kohut'un kendiliknesnesi ve idealleştirilmiş ebeveyn imagosu; Fairbairn, Bion ve diğerleri tarafından tanımlanmış "nesneler").
Makul derecede gerçekçi ve bütünleşmiş olan nesnelerin tasarımlarını oluşturma ve sürdürme kapasitesi, önemli bir gelişimsel görevdir (Hartmann'ın nesne sabitliği veya Klein'ın depresif konumundaki bütüncül nesnesinde olduğu gibi). İyi bütünleştirilmiş nesne tasarımlarını inşa etme veya sürdürmedeki başarısızlık, sınırda ve psikotik psikopatolojilerle ilişkilidir.
Freud'dan başlayarak her kuramcı, nesnelerin ve nesnelerle etkileşimlerin zihinde tasarımlandığı karmaşık içselleştirme süreçleriyle ilgilenmiştir. İçselleştirme süreçleri; bedensel olarak içe alma, içe atma, özdeşleşme ve/veya yansıtmalı ve içe atmalı özdeşleşmeyi içerir. Nesne ilişkilerinin oluşumu bedensel olarak içe alma fantezisi ile tasarımlanmaya başlar. Psikanalitik kuramlar bu süreçlerin gelişimde, psikolojik işleyişte ve tedavi durumunda nasıl işlediğine dair görüşler sunarlar. Nesnelerin içselleştirilmesi ve nesnelerle etkileşimler zihinsel yaşamın organizasyonuna ve psişik yapının gelişimine katkıda bulunur. Psikanalitik tedavinin terapötik etkisinde de kendilik ve nesne ilişkisinin içselleştirme süreçleri önemlidir.
Kendilik ve nesne tasarımları, çocukluktan başlayarak birbirleriyle etkileşim içinde oluşturulur. Kendilik ve nesne arasındaki sınır; bilişsel olgunlaşmanın olmaması, psikopatoloji, yoğun duygulanım durumları ve psikolojik stres dahil olmak üzere birçok faktörden etkilenir. Bu faktörlere bağlı olarak, gerçekçi bir farklılaşmadan tam bir kafa karışıklığına kadar uzanan bir yelpazede her zaman biraz geçirgendir. Kendilik ve nesne tasarımları arasında ayrım yapmadaki ciddi başarısızlık, psikozun özelliğidir. Çünkü benliğin kendilik ve nesne tasarımlarını ayrıştırması gerçekliği değerlendirme yetisinin varlığı ile mümkündür.
[1] “Psychoanalytıc Terms & Concepts” Edited by Elizabeth L. Auchincloss, md and Eslee Samberg, md American Psychoanalytic Association, Yale University Press, New Haven and London