Freud ve Mazoşizm - SADO-MAZOŞİST DENKLEM-II
Freud, 1919’a kadar mazoşizmi bir sapkınlık olarak, sadizmin dönüşümü olarak görmüş ve birincil mazoşizmin varlığını sorgulamıştır[1]. Doyum, cinsel nesnenin elinden fiziksel veya zihinsel açıdan acı çekmekle sağlanır ve edilgen cinsel amaca saplanmanın göstergesidir.[2] Bu sapkınlığın hem edilgen hem de etkin yönü aynı kişide bulunur. Bu durum biseksüellikle de bağlantılıdır. 1919-24 arası mazoşizmi, ceza görme ihtiyacı ile gelişen ruhsal bir gerileme olarak düşünmüştür.
Freud sadomazoşizmdeki etkinlik ve edilgenlik, birincillik ve ikincillik konularını değerlendirmiştir. Freud, mazoşizmi sadizmden önceye koyar çünkü sadizm nesneye, mazoşizm kendiliğe yöneliktir[3]. Kişi kendini yıkmamak için nesneye yönelebilir. Nesneye yönelmeyi kişinin kendisine yönelmesinden sonraya yerleştirir. Sadomazoşizmi anal kaynaklı bir egemenlik dürtüsüyle ilişkilendirmiş, derideki erotojinetinin ve gözetlemenin üzerinde durmuştur.
Bir Çocuk Dövülüyor
1919’da yayınlanan “Bir çocuk dövülüyor”[4] makalesi sadomazoşizm açısından önemli bir yere sahiptir. Bu makalede Freud fantezinin oluşumunu göstermiştir. Bir tanesi Anna Freud olan, dövülme fantezileri anlatan 6 olguyu yorumlamıştır.
Çocuk önce yaşamından, yaramazlıkları yüzünden dövülen veya cezalandırılan çocuklarla ilgili sahneleri topluyor sonra bunlara haz yükleyerek otoerotik doyum için kullanıyordu. Freud çocuğun oluşturduğu fantezide genellikle babanın başka bir çocuğu dövdüğünü belirtmişti. İlki “Babam bir çocuğu/kardeşimi dövüyor.” aşamasıydı. Sonra bu, “Babam nefret ettiğim kardeşimi dövüyor.” oluyordu. Freud bunların temelinde “Babam beni dövüyor.”un olduğunu belirtmişti. Daha ileriki yaşlarda babanın yerini öğretmen ya da müdür gibi otoriteler alıyordu. Makalenin isminden anlaşılacağı gibi “bir çocuk dövülüyor”du ama döven ve dövülen çeşitli bastırmalara ve yer değiştirmelere maruz kalıyordu. Yine de baba sadistiktir ve çocuk mazoşistik bir doyum alır. Daha sonra sadistik babadan dayak yeme düşlemi bilinçdışına bastırılır.
Bu başlıktan çocuğu çıkartırsak geriye kalan “biri dövülüyor” ifadesi ise kolaylıkla birincil sahneye gönderme yapar. Birincil sahnenin sadece görülmesi gerekmez, anne-babanın sevişme seslerinin duyulması da düşlemi uyarır. Sevişme sesleri kolaylıkla dövülmeyi çağrıştırabilir, böylelikle fantezilere ve çarpıtmalara daha kolay yol verebilir. Freud, mazoşizmin yalnızca yasaklanmış cinsel ilişkinin cezalandırılması olmadığını cinsel ilişkinin bir ikamesi olduğunu da belirtir.
Freud, yukarıdaki süreci tanımlarken sadizmin mazoşizme dönüşümünde suçluluk duygusunun yerini göstermiştir. Cinsellik ise önemli bir ögedir. Bazı hastalarda, hasta olmak suçluluk hissini tatmin eder ve iyileşme gerçekleşemez.
Mazoşizmin Ekonomik Sorunu[5]
1924-37 arasında birincil ve ikincil mazoşizmi tanımlamış ve mazoşizmi üçe ayırmıştır: Erotojenik, ahlaki olan ve kadınsı olan. Erotojenik olanın temel ve biyolojik olduğunu ve altbenliğe ait olduğunu belirtmişti. Bu tür mazoşizm cinsiyetten bağımsızdı ve acıdan haz almaktı. Dışarıya yansıtılmamış olan birincil sadizm ile özdeş ve iç içedir. Erotojenik ve birincil mazoşizm ölüm dürtüsü ile yaşam dürtüsünün kaynaşık halinin kanıtıdır. Gelişimi dönemlerinde sürekli olarak libidoya eşlik eder ve görünümü değişir.
Kadınsı mazoşizmi en kolay gözlemlenebilen olarak tanımlar çünkü kadınsılığa ait olan; kastre olma, cinsel ilişkide girilme ve bebek doğurma düşlemlerini içerir. Çocukluktaki; küçük, çaresiz ve yaramaz çocuk muamelesi görme isteklerini de barındırabilir. Tüm bu etkileşimler sevilen nesne ile kurulmalıydı. Kadınsı mazoşizm aynı zamanda biseksüelliğin bir ögesiydi.
Ahlaki olan ise üstbenlikte konumlanmıştır. Kendine işkence etme ve kendini cezalandırmayı içerir. Cinsellikle bağı gevşemiş, nesne önemsizleşmiştir. Önemli olan acı çekmektir. Benlikteki bilinçdışı mazoşizm üstbenliğin ya da otoritenin onu cezalandırmasını ister. Ahlaki mazoşizmin de bilinçdışı kökleri, baba ile edilgen ve kadınsı cinsel ilişkiye girmeyi içeren dövülme düşlemleridir.
Sadizmle boşaltılamayan yıkıcı dürtüler ikincil mazoşizm ile kendiliğe geri döner bir kısmı birincil mazoşizme eklenir, bir kısmı üstbenliğe giderek sadizmini artırır. Freud sadizmin boşalamamasına sosyo-kültürel baskıların neden olduğunu açıklar.
Mazoşizm, tüm cinsel eğilimlerin önüne geçerse sapkınlığa dönüşür. Freud, yıkıcı dürtüler için, ancak cinsel dürtülere bağlanıp mazoşizme dönüştüklerinde ya da saldırganlık olarak dışarı yansıtıldıklarında gözlemlenebilir demiştir.
[1] (1969) Basic Psychoanalytic Concepts On The Liıbido Theory, Ed. Nagera H., S. Baker, A. Colonna, E. First, A. Gavshon, A. Holder, G. Jones, E. Koch, M. Laufer, D. Meers, L. Neurath, K. Rees, Routledge, 2014.
[2] Freud, S., (1905) Three Essays on the Theory of Sexuality, S.E., Vol. 7, p. 158
[3] “Mazoşizm birincil bir dürtünün ifadesi değildir ama kendiliğin üzerine dönmüş sadizmden kaynaklanır- yani nesneden benliğe gerileme yoluyla oluşur.” tanımı Freud’un kendiliğe yapılan saldırganlık yatırımını açıkça gösterir. Kendilik kavramını tanımlamamıştır ama kullanmıştır.
[4] Freud, S., (1919) ‘A Child is Being Beaten’, S.E., Vol. 17, p. 177.
[5] (1924c) ‘The Economic Problem of Masochism’, S.E., Vol. 19, p. 161.