BİLİNÇDIŞI FANTEZİ
Çocuk, ödipal dönem bitip bastırma egemen olunca düşlemleri bilinçdışında kalmış olur. Çocukluğa ait bu fanteziler birincil sürecin etkisindedir ve dürtülerin tasarımlara bağlanmasını sağlarlar. Uyanıklık sırasında ortaya çıkan fanteziler ise ikincil sürece ve bilince daha yakındırlar. Freud bilinçdışı fanteziden yola çıkarak ruhsal gerçeklik kavramına gelmiştir. Freud[1] üç adet birincil düşlem tanımlamıştır: (1) birincil sahne, (2) erişkin tarafından baştan çıkarılma ve (3) kastrasyon tehdidi. Klein[2], çocuklarla çalışınca çocukların; doğum, ölüm, birincil sahne, içlerindeki ve ebeveynlerindeki bedensel süreçler, iyi ve kötü nesnelerin iç ve dış dünyaları, ödipal kompleksle ilgili ilişkiler ve duygular, erken dönemdeki zalim üstbenlik gibi konularda düşlemleri olduğunu görmüştür. Klein’ın kuramına göre bilinçdışı fantezi; yaşam içinde canlı kalır, zihinsel süreçleri etkiler ve yineleyici biçimde ama örtük olarak canlandırılır. Genellikle yakın ilişkilerin düzenlenmesinde bilinçdışı fanteziden yansımalar vardır. Bir ilişki yakınlaştıkça bilinçdışı fantezinin etkisi artar.
Bilinçdışı olsa da bilinçdışı fantezi sabitleşmiş sözel ögeler taşır[3]. Kaotik bilinçdışından farklı olarak kendi içinde tutarlı ve örgütlenmiş bir yapıdadır. Dış dünyadaki olaylar bilinçdışı fanteziyi uyarabilirler.
Dürtülerin ilkel formlarına yakın olan bilinçdışı fanteziler patoloji doğuran çatışmalara neden olur. Saldırganlık ya da cinsellik yönü güçlü olursa ilişkilerin sürekliliğini ya da ilişkilerin huzurunu bozar. Bu nedenlerle savunmaları sertleştirir ve ilkelleştirir.
Uyaranlar; farkında olunmadan, bilinçdışı fanteziye göre seçici olarak algılanır ve benzer biçimlerde yanıt verilir. Böylelikle bilinçdışı fantezi ile gerçekliğin algılanması birbirlerini sürekli olarak etkilerler. Örneğin bilinçdışında felaket fantezisi olan depresif bir kişi arkadaşının “Evdeysen yanına çıkıcam.” sözlerini “Evde yangın çıkmış.” biçiminde algılayabilir. Aynı kişi, bütün gün felaket belgeselleri izleyerek düşlemini doğrularken dış gerçekliğini de düşlemine göre düzenleyebilir. Bilinçdışı fantezi kişilik özelliklerini etkiler. Örneğin mazoşistikler dövülme fantezisi; histerikler karşı cinsin ilgisini elde etme fantezisi; obsesif nevrozlular rekabette kastre edilme fantezisine odaklanırlar.
Bilinçdışı düşlemler artık bilinçdışında kaldıkları için bilinçli yaşamın deneyimlerinden çok az etkilenirler. Ancak psikolojik bir gerileme ile yeniden canlandırılıp yorumlanabilirler. Psikanalizde, bilinçdışı düşlem bilinçli hale getirilmeye ve aktarım üzerinden yorumlanmaya çalışılır. Aktarımın gelişmesiyle hasta, bilinçdışı fantezisinin senaryosunda analiste önemli bir rol verir. Analist bu rolü algılar ve derinlemesine çalışılmasını sağlar.
[1] R. Hinshelwood, A Dictionary of Kleinian Thought, Free Association Books, 1989.
[2] R. Hinshelwood, A Dictionary of Kleinian Thought, Free Association Books, 1989.
[3] S. Akhtar Comprehensive Dictionary of Psychoanalysis, Routledge, 2018.