• PSİKANALİZE GİRİŞ

  • KENDİLİK VE NESNE
    İLİŞKİLERİ

  • PSİKANALİZ

  • PSİKANALİTİK
    PSİKOTERAPİLER

  • PSİKANALİZLE
    SANAT-I-YORUM

GERİ ÇEKİLME (WİTHDRAWAL)

GERİ ÇEKİLME (WİTHDRAWAL)

Geri çekilme benliğin libidinal yatırımını nesnelerden geri çekmesidir (decathexis). Freud, geri çekilmeyi ruhsal ekonomi açısından ele almış libidonun geri çekilmesini tanımlamıştır. Daha sonra geri çekilmenin; otistik, psikotik, şizoid, narsisistik, depresif, fobik biçimleri tanımlanmıştır.

Benlik ve Savunma Mekanizması

Dış dünyadaki ilişkiler yoğun acı ve kaygı yaratarak kişiyi tükettiklerinden sevgi ve ilişki kurma tehlikeli hale gelir. Geri çekilme şizoid kişiliklerde sık görülen bir savunmadır. Bağımlılık olduğu halde ihtiyaçlar dile getirilemez ve açlık yoğunlaşır. Bu da kendilik için bir tehdide dönüşür.

Benlik, bağımlı olduğu nesne ile kendilik arasında sadomazoşistik bir ilişkiden kaçınmaya çalışıyor olabilir. Daha şiddetlisi nesnenin veya kendiliğin öldürücü-katil olarak algılanmasıdır. Benlik “yenilmiş ve aşağılanmış” hissederek geri çekilebilir.

Nesne kaybedildiğinde ya da ayrılıklarda benlik nesneden yatırımını geri çeker. Yas tutulursa bu geri çekilme benliği ve kendiliği zenginleştiren bir dönüşüm yaratır. Yas tutulamazsa, kaybedilen nesne inkorpore halde tutulursa melankoliye (depresyon) ve patolojik yasa neden olabilir. Melankoli bağımlı olunan nesnenin benlik gücünü bozacak biçimde kaybedilmesi ile oluşur.

Narsisistik geri çekilmede kişi kendisinden daha iyi olanların yanından uzaklaşarak acısını dindirir. Fildişi kulelerde ya da cam fanuslarda kendisine izole bir mükemmellik yaratır. Bu durum ikincil narsisizm ile ilgilidir. Başkalarının hasedinden ve bağımlılıktan kaçınmaya yarar.

Benlik, nesne ya da kendiliğin saldırganlığı ile ne yapacağını bilemeyebilir. Kendiliği; dağılma, acı çekme, işgal edilme kaygılarından korumaya çabalar. Bu kaygılar katlanılamaz düzeydedir. Geri çekilme ile yaratılan “ilişkisizlik”, savunmaların yerine geçer.

Geri çekilmenin, yansıtmaya karşıt olarak gelişmesi ve yansıtmayı engellemesi libidinal yatırımın evrilmesini ketler.

Eğer ensestiyöz kaygılar şiddetliyse kişi ödipalden anal döneme geri çekilerek burada cinsellikten izole bir yaşam yaratabilir. Böyle bir geri çekilme ilişkileri yok etmediğinden izolasyon olarak tanımlanır.

Geri çekilme bir saplanma yaratır. Bu açıdan gerilemeden farklıdır. Gerileme, içinde ilerlemeyi de barındırır ve ilişkileri yok etmez, dış dünyadan kopartmaz.

 

Kendilik ve Nesne İlişkisi:
Nesne tasarımı; saldırgan, soğuk, sahte, işgal edici ve invaziftir. Kendilik tasarımı ise savunmasız, hassas ve kırılgandır. Bunlarla birlikte kendilik ve nesne birbirine bağımlıdır. Benlik, kendiliğin parçalara ayrılmasından, yaralanmasından ya da sakatlanmasından korkabilir. Kendilik, nesne ile bağını koparıp geri çekilerek izolasyon, huzur ve güvenlik arar. Bu, benliğin kendiliği bir arada tutmasını sağlayabilir.
Geri çekilme içe kapanma yarattığında değişim, gelişim ve ilerlemeye karşı önemli bir engel ve dirençtir. Kendilik ve nesne tasarımları ve benlik sabitlenirler. Bu yüzden ilkel savunma mekanizmalarındandır.
Kendilik ve nesne ilişkisinin geri çekilme ve gerileme arasındaki farklılığını Winnicott, olgular ile çok açık bir biçimde ortaya koymuştur. Geri çekilmede kişi “ortam” (geliştirici çevre) ile bağını kopartır. Böyle bir aşamadaki hastasına ortamın eksikliği ile ilgili bir yorum yapmış ve bu yorum ile hasta geri çekilmeden kurtularak gerilemeye geçmiştir. Winnicott bunu, müdahalesiyle hastanın geri çekilmiş kendiliğinin etrafına bir ortam koyarak yaptığını belirtir. Böylelikle bağımlılığın inkarını bozduğunu ve hastayı gerçekliğe getirdiğini ifade eder. Erkek olan hastası çocukluğunda bir erkek tarafından takip edildiğinden endişelendiğini anlatır. Winnicott bir yorum yaptığında hasta düşüncelerinde “çok uzaktaki bir fabrikada” olduğunu söyler. Winnicott bunu, “kucağından” gitmek olarak yorumlar. Hasta çocukluğunda yeterince kucaklanmamış ve geri çekilmiştir.
Winnicott geri çekilmeyi gerçek ve sahte kendilik bağlamında yorumlamıştır. Anne, bebeğin ihtiyaçlarına yeterince uyum sağlayamazsa bebek anneye uyum sağlamaya çalışır ve gerçek kendiliğini geri çeker. Hastası bir geri çekilme anında “havanın karardığını, bulutların toplandığını ve yağmaya başladığını, yağmurun çıplak vücudunu yere serdiğini” ifade eder. Winnicott bunu, yeni doğmuş bir bebeğin acımasız bir çevre ile karşılaşması olarak yorumlar. Böylelikle geri çekilmeye neden olan “ortamı” yani annesel bakımı, kucaklayan nesneyi yorumlamış olur. Kişinin ihtiyacını algılayan bir ortam yoksa geri çekilme ortaya çıkar. Kişinin ihtiyacı anlaşılıyor ise gerileme, rahatlama ve bütünleşme oluşur. Winnicott, gerilemenin avantajının kişinin geçmişte karşılanmamış ihtiyaca uyum sağlama deneyimlerinin onarılmasına olanak tanımasıdır.
Winnicott, geri çekilmenin kendilikteki bir disosiyasyon ile bağlantılı yönünü vurgular. Disosiye kendilik parçası, geri çekilmiş ve dünyadan uzaklaştırılmış olabilir. Bu açıdan geri çekilme bir gidişken gerileme bir tür gitme ve gelme döngüsüdür.

 

Klinik Görünüm

Otistik geri çekilme, söz öncesi dönemde kendiliği korumak için ilişki kurmanın ve iletişimin olmaması olarak tanımlanır.

Şizofrenide negatif belirtilere bağlı olan ve daha çok fiziksel yıkımla ilgili bir geri çekilme olur. Psikotik tablolarda benlik işlevlerinin yıkılması ve gerçekliği değerlendirmenin bozulması ilişki kurmayı zorlaştırır. Freud bunu dış dünyadan libidonun geri çekilmesi, libidonun varsanı ve sanrılara yatırılması ve gerçekliği değerlendirme yetisinin bozulması olarak tanımlamıştır. Psikotik durumda nesne ve kendilik, iç ve dış gerçeklik ayrımı bozulur. Rosenfeld, psikotiğin geri çekilip içine kapandığı sanrısal dünyasında nesnenin içinde olarak hem acısızlık hem de her türlü sadistik etkinlik için bir özgürlük bulduğunu belirtir.

Depresyonun şiddetli türlerinde geri çekilme ve motor retardasyon ağır seyredebilir. Rene Spitz, annesinden ayrılan küçük çocuklarda gelişen anaklitik depresyonda geri çekilmeyi gözlemlemiştir. Oral dönemde ağır sorunlar yaşayan erişkinlerde karamsarlık, geri çekilme, umutsuzluk ve sömürülmekten korkma görülebilmektedir. Depresif nevrozda açgözlülüğe ve hasede karşı bir savunma olarak geri çekilme ve isteksizlik kullanılabilir.

Andre Green, ölümcül narsisizmde boşluk hissi, kendini aşağılama, yıkıcı geri çekilme ve süreğen biçimde kendini değersizleştirme olduğunu ve mazoşistik bir dinamik taşıdığını ortaya koymuştur.

Sosyal kaygı bozukluğunda geri çekilme kaygıyla mücadele etmedeki en önemli savunma mekanizmasıdır. Bu hastalarda kaygı ile baş etme yolu bulunamaz. Bazen hastaların travmatik bir geçmişleri ortaya çıkar. Bazen de hastaların invazif ebeveynlerine yönelik öfke ve nefretleri, geri çekilmede etkilidir.

Travmalarda korku geri çekilme yaşatabilir.

Yeme bozukluklarında ve bağımlılıklarda yiyecek ya da madde etkisinde bir geri çekilme yaşanır. Tüm libidinal yatırım maddeye yapılır.

Bazı psikanalistler; migren, epilepsi, artrit gibi psikosomatik hastalıkları geri çekilmenin somatik eşdeğerleri olarak görmüşlerdir.

Freud, içedönük olmayı libidinal yatırımın düşleme yatırılması olarak tanımlamıştır.

Ruhsal Gelişim
Sağlıklı gelişimde geri çekilme önce izolasyona sonra da sansüre evrilir. Libidinal yatırımın geri çekilmesi benliğin kontrolünde ilerler. Benlik geliştikçe geri çekilme tüm gerçekliğe karşı değil, belirli nesne ve durumlara karşı gelişir.
Geri çekilme yalnız kalmak istemeden farklıdır. Yalnız kalmak istemede geri çekilme benliğin denetimindedir, bağımlılık çözümlenmiştir ve ilişkileri düzenleme gücü yerindedir. İçe kapanmaya dönüşen geri çekilme, ilişkilerdeki ve ilişkilere yatırım yapmadaki zorlanmanın göstergesidir. İçe kapanma gerçekliği değerlendirme yetisini bozar, benliğin gelişimini engeller.
Ergenlikte savunma amaçlı geri çekilmeler ve içe kapanmalar görülür. Anne-babadan ayrışma süreçlerinde geri çekilme onlardan uzaklaşma ve yoğunlaşan dürtüleri kontrol etme amaçlıdır.
Uyuma gibi geri çekilmeler kısa süreli ve dinlendirici, güvenlik hissini pekiştirici ve dinlendirici olursa ruhsal gelişimi destekleyebilir. Geri çekilme ilişkiyi kopartmayan ve ilişkideki gerilimleri azaltan bir biçimde olursa ilişkileri destekleyebilir. İlişkileri kopartan ve yıkan, bağımlılıktan kaçınan hali geri çekilmeyi olumsuzlaştırır.

 

KAYNAKLAR:

Rosenfeld, H.A.  (1971) ‘A clinical approach to the psychoanalytic theory of the life and death instincts: an investigation into the aggressive aspects of narcissism’, International Journal of Psycho-Analysis, 52:169–78.

Steiner, J. (1993) Psychic Retreats: Pathological Organizations in Psychotic, Neurotic, and Borderline Patients, Routledge, Londra.

Akthar, S., (2009) Comprehensıve Dıctıonary of Psychoanalysıs, Karnac Books, London

Spillius, EB., Milton, J., Garvey, P., Couve, C., Steiner, D. (2011), The New Dictionary of Kleinian Thought, Routledge, London, New York.

Mijolla-Mellor, S., (2005), Omnipotence ve Omnipotence of Thought, International Dictionary of Psychoanalysis, Editor in Chief Alain de Mijolla, Thomson Gale, USA.

Auchincloss, EL, Eslee S. (2012), Psychoanalytic Terms & Concepts, American Psychoanalytic Association, Yale University Press, New York.

Laplanche, J., Pontalis, J.B. (1973). The Language of Psycho-Analysis, Çev: Donald Nicholson-Smith, The International Psycho-Analytical Library, The Hogarth Press and the Institute of PsychoAnalysis, London.

Winnicott, D. W. (1954) “Withdrawal and Regression”, Through Paediatrics to Psycho-Analysis. Through Paediatrics to Psycho-Analysis 100:1-325, 1975