• PSİKANALİZE GİRİŞ

  • KENDİLİK VE NESNE
    İLİŞKİLERİ

  • PSİKANALİZ

  • PSİKANALİTİK
    PSİKOTERAPİLER

  • PSİKANALİZLE
    SANAT-I-YORUM

ÇOCUK PSİKANALİZİNİN GELİŞİMİ - II - MELANIE KLEIN (1882–1960)

ÇOCUK PSİKANALİZİNİN GELİŞİMİ - II - MELANIE KLEIN (1882–1960)

Çocuklarla yalnızca psikanalitik bir tedavi niteliği olan ilk analizleri Klein yapmıştır.

Klein, Freud'u 1918'teki bir sunumunda Budapeşte'de Uluslararası Psikanaliz Kongresi’nde dinlemiştir. Evliliğinde mutsuz olan ve depresyona giren Klein Ferenczi’yle ilk analizinden geçmiştir[1]. Berlin’e taşındıktan sonra Abraham’a ikinci analizine gitmiş ve onun teşvikiyle çocukları analizden geçirmeye başlamıştır.

Hinshelwood[2], yaşamı boyunca Klein'ın kendine ve ortaya çıkarttığı yeni bilgiye güvenli bir alan yaratma çabası olduğunu belirtir. Hinshelwood Klein'ın bulduğu oyun tekniğinin, çocukların analizindeki gücünden endişelendiğini düşünür. Klein, nesne ilişkilerinin önemini ortaya koymaya çalışmıştır. Nesne Freud için dürtünün yatırıldığı ve özdeşleşilen canlıdır. Klein, nesnenin daha ilkel hallerini incelemiş ve daha detaylı içsel tasarımlar ve ilişkiler tanımlamıştır. Yıllar içinde sırasıyla; kaygı, oyun terapisi, bilinçdışı fantezi, şiddet ve sadizm, gelişimsel dönemler, zalimliğin döngüleri, içsel nesneler, suçluluk ve erken üstbenlik, ebeveynlerin fantastik imgelerinin içe atılması, simgeleştirme, kişileştirme ve dışsallaştırma, ilkel savunma mekanizmaları, ölüm dürtüsü, sevilen nesnelerin önemi, depresif konum, paranoid-şizoid konum ve haset başlıklarında yazmıştır. Freud gibi Klein da üzerinde çalışılabilecek çok zengin bir kuramsal ve klinik yazın bırakmıştır. Klein’ın takipçileri; yansıtmalı özdeşim, ölüm dürtüsü ve çocukların erken dönemlerinin gözlemleri konusunda araştırmalarını sürdürmüşlerdir.

Klein'ın kavramları Freud'un yazınından köken alır[3]. Bir tabu olan “çocuğun masumiyeti”ni Freud çocuksu cinsellikle, Klein çocuksu saldırganlıkla bozmuştur. Klein, ölüm dürtüsünü Freud'un bıraktığı yerden ilerilere taşımıştır. Kuramının Freud'dan farklı alanlara genişlemiş olması çocuk gözlemlerinin ve çocuklarla yapılan psikanalizlerin sayesindedir. Klein’ın avantajı tüm kuramsal çıkarımlarını klinik uygulamasından yapması ve çocukları doğrudan gözlemlemiş olmasıdır. Klein, çocuklarla çalışmalarında fantezinin işlevini özellikle önemsemiştir.

Klein[4] 1923'te çocuklarla analizin çerçevesini oturtmuştur. Seanslar haftada 5 kez ve 50 dakikadır. Odadaki eşyalar dayanıklı malzemeden yapılmıştır, yerler ve duvarlar silinebilir. Odada su oyunları için bir lavabo bulunur. Analizden geçen her çocuğun kendi oyuncak kutusu vardır. Oyuncaklar küçüktür ve küçük olmaları fantezinin dışsallaştırılmasını kolaylaştırır. Oyuncak olarak: oyuncak evler, her iki cinsiyetten bebekler, küçük ve büyük oyuncak insanlar, çiftlik hayvanları ve vahşi hayvanlar, oyun hamuru, kağıt, pastel boya, ip ve makas vardır. Oyun yönlendirilmez ve kurallı oyunlar oynanmaz.

1932’de “Çocukların Psikanalizi”[5] adlı kitabında analizden geçirdiği çocuklara ait notlar ile zengin bir klinik ve kuramsal temel sunmuştur. Freud ve Abraham Klein’dan önce nesne parçaları ile ilişkileri tanımlamışlardı. Klein, nesne parçalarının oral içe atımını irdeleyerek iyi meme ve kötü memenin içe atımını ve nasıl bütünleştiklerini açıklamıştır. Yansıtmalı özdeşimle birlikte bu nesnelerin nasıl çarpıtıldığını göstermiştir. Erken ödipal karmaşanın oral sadistik dönemde başladığını öne sürmüştür. Çocuğun, psikoseksüel gelişim evrelerine göre ödipal ilişkiyi tanımladığını, bunun genellikle sadistik bir ilişki biçimi olduğunu açıklamıştır. Anne-baba imgelerinin içselleştirilmesinden farklı olan üstbenlik gelişimi yollarını irdelemiştir. Freud çocukluk nevrozunu kastrasyon kaygısına bağlarken, Klein psikotik kaygılara bağlar. Freud kadınsılığı kastrasyon üzerinden ikincil bir gelişim olarak açıklarken Klein kadınsılığın birincilliğini ve bunun bir “iç” tahayyülü olduğunu vurgular. Erkeksi içeri giren, kadınsı içe alandır.

Oyun tekniği ile psikanaliz yapmasını Anna Freud eleştirmiş ve bunun Freudçu bir yaklaşım olmadığını öne sürmüştür. Anna Freud; çocuğun kendisini ifade etmekte desteğe ihtiyacı olduğunu, erişkin gibi serbest çağrışım yapamayacağını, anne-babasına bağımlı olduğu için tam bir aktarım geliştiremeyeceğini ve üstbenliği henüz gelişmediğinden çocukların analiz edilemeyeceğini öne sürmüştür. Klein ise çocukların kendisini oyun ile ifade ettiğini görerek oyunu serbest çağrışım gibi kullanmıştır. Oyunlarda çocukların; kaygılarını ve bilinçdışı fantezilerini dışsallaştırdıklarını, çatışmalarını çalıştıklarını görmüştür. Bu açıdan oyunlar erişkinlerin düşleri, eyleme dökmeleri ve yeniden canlandırmaları gibidir. Aynı zamanda Klein, çocukların ilk yıldan itibaren üstbenlik çekirdekleri olduğunu göstermiştir. Klein da Anna Freud'u eleştirmiş ve onun eğitimci yaklaşımını analitik bulmamıştır.

Klein, Freudlardan 13 yıl önce Londra’ya gelmiş ve onlardan uzakta bir topluluk oluşturmuştur. Klein’ın önce Londra’da konuşmalar yapmasına ve sonra yerleşmesine İngiliz Psikanaliz Birliği başkanı ve kurucusu olan Ernest Jones destek olmuş, Klein’ın oluşturduğu topluluk ile birliğin büyük bir yarılmaya gittiğini görünce çözümler aramıştır. Viyana ve Londra’nın arasının açıldığını fark edince iki şehir arasında misafir konferanslar düzenlemiştir[6]. Nazi zulmünden kaçan Viyanalılar Londra’ya taşınınca yarılma bitmemiş, şiddetlenmiştir. Freud’un ölümünden sonra tartışmalar daha da artmıştır. Klein’ın ortaya çıkardığı bilgiler klasik kuramda nereye oturtulacak, nasıl sindirilecek ve tekniğe nasıl yansıyacaktı? Psikanaliz topluluğunda lider kim olacak ve topluluğun geleceği nasıl belirlenecekti? Bunu aşmak için çok akıllıca bir çözüm bulunmuştur. Formasyon Komitesi 1941 ve 1945 yılları arasında, Anna Freudçu ve Kleincı konuşmacılar arasında kuram ve teknik üzerine bir tartışma serisi düzenlemiş ve tartışmalar kaydedilmiştir. Britanya Psikanaliz Topluluğu’nun erkeklerinin çoğu II. Dünya Savaşında askerde olduğu için orada olmayanların tartışmalardan haberdar olması istenmiştir.

Joan Riviere, Susan Isaacs ve Paula Heimann, Donald Winnicott ve John Rickmann Klein’ı desteklemiştir. Klein’a karşı çıkan grupta Anna Freud, Edward Glover, Melitta (Klein’ın kızı ve Glover’ın analizanı) ve Walter Schmideberg, Willi ve Hedwig Hoffer, Barbara Low, Dorothy Burlingham, Barbara Lantos ve Kate Friedlander vardır. İki gruba da katılmayan orta grupta; Ernest Jones, Sylvia Payne, Ella Sharpe, Marjorie Brierley, William Gillespie, John Bowlby, James Strachey, Michael Balint, ve Adrian-Karin Stephen vardır. Daha sonra bu gruba “Bağımsızlar” denmiştir.

Tartışmaların sonunda bir kaynaşma olmamış, Anna Freud önce geri çekilmiştir. Kuramların açıkları netleşmiş ve Klein yenilecek bir lokma olmadığını kanıtlamıştır. Teknik seminerleri ayrı, diğer seminerleri beraber alan iki eğitim sınıfı oluşturulmuştur. Süpervizyon aşamasında ilk süpervizör kişinin kendi grubundan, ikincisinin Bağımsızlar grubundan olmasına karar verilmiştir. Bu tartışmaların ilginç bir yanı, yazılmasına rağmen 1991’e kadar yayınlanmamasıdır.

Klein’ın yazıları, ele aldığı konular için temel referanslar haline gelmiştir. 1946’da yayınlanan “Şizoid Mekanizmalar Üzerine Notlar”[7] makalesi, hala önemini kaybetmeyen ve en çok atıf alan makalelerinden birisidir. Bu yazıda yansıtmalı özdeşim ve bölme savunma mekanizmalarını açıklamış ve paranoid-şizoid konumu evrensel bir zihinsel durum olarak tanımlamıştır. Klein’ın ilkel zihinsel durumları tanımlaması ile psikotik hastalar ve diğer ilkel yapılanmadaki ruhsal bozukluklar daha iyi anlaşılmaya ve tedavi edilmeye başlamıştır.

Depresif konumla birlikte nesneyi kaybetme hissi, üzüntü, nostalji ve suçluluk geliştiğini açıklamıştır. Böylelikle psikotik ile nevrotik birbirinden ayrılır. Tanımladığı manik savunmalar, depresif konuma geçilemediğinin belirtileridir. Klein için “onarım” özel bir mekanizmadır, suçluluk ve sevginin ortaya çıktığını gösterir. depresif konumda artık sadistik yıkım sevgi ile onarılabilir hale gelmiştir.

Klein’ın yazılarındaki netlik dikkat çekicidir. Başlangıç yıllarında yapısal kuramı çok açık bir biçimde olgularını tanımlamada kullanması yapısal kuramı ne kadar iyi özümsediğini gösterir. “Sevgi, Suçluluk ve Onarım ve Diğer Çalışmaları (1921-45)”[8], “Çocuk Psikanalizi”[9], “Haset ve Şükran”[10] Türkçeye çevrilmiş kitaplarıdır.

 


[1] C. Geissmann ve P. Geissmann [1992] “Melanie Klein: early object relationships”, A History of Child Psychoanalysis, Routledge, Londra, 2005.

[2] R. Hinshelwood [1991] A Dictionary of Kleinian Thought, Free Association Books, 1989.

[3] https://psychoanalysis.org.uk/our-authors-and-theorists/melanie-klein

[4] https://melanie-klein-trust.org.uk/child-analysis/the-beginnings-of-child-analysis/

[5] M. Klein [1932] Çocuk Psikanalizi, Çev. A. Demir, Pinhan Yayıncılık, İstanbul, 2015.

[6] P. King ve R. Steiner, The Freud–Klein Controversies 1941–45, s. 17, New Library of Psychoanalysis, Tavistock/Routledge. London ve New York, 1991.

[7] http://www.ercankesal.com/makaleler-sunumlar/bazi-sizoid-duzenekler-uzerine-notlar/

[8] M. Klein [1937] Sevgi, Suçluluk ve Onarım, Kanat Kitap, İstanbul, 2008.

[9] M. Klein [1932] Çocuk Psikanalizi, Çev. A. Demir, Pinhan Yayıncılık, İstanbul, 2015.

[10] M. Klein [1957] Haset ve Şükran, Metis Yayınları, İstanbul, 2020.