• PSİKANALİZE GİRİŞ

  • KENDİLİK VE NESNE
    İLİŞKİLERİ

  • PSİKANALİZ

  • PSİKANALİTİK
    PSİKOTERAPİLER

  • PSİKANALİZLE
    SANAT-I-YORUM

PSIKANALIZIN FARKLI KOLLARI

PSIKANALIZIN FARKLI KOLLARI

Psikanaliz yıllar içinde gelişmiş, büyümüş, kurumsallaşmış ve birbirini besleyen alt kollara ayrılmıştır. Başlangıçta bir tedavi yöntemi iken zamanla bir ruhsal gelişim ve zihinsel yapı kuramı haline gelmiştir. Biriken zengin bilgi birikimi günümüzde birçok terapi yöntemini beslemektedir.

Tedavi Yöntemi

Freud psikanalizi geliştirirken önce psikiyatrik hastaların tedavisinde bir yöntem olarak kullanmıştır. Hastalarını psikolojik gerilemenin yaşanabileceği bir ortamda değerlendirmiş ve yine psikolojik gerilemeyi sağlayacak bir sıklıkla hastalarını görmüştür.

Eğer kişi hareketsiz bir biçimde kalır, sadece konuşmasına izin verilir ve görme alanı daraltılırsa yavaş yavaş psikolojik bir gerilemenin[1] içine girer ve iç dünyasına yönelir. Hastanın psikanalisti görmemesi, psikolojik gerileme içindeyken psikanaliste bazı roller atfetmesini kolaylaştırır. Haftada birkaç kez görüşmek ve bunun uzun süre devam etmesi kişinin gerilemesine neden olan başka bir faktördür.

Freud psikiyatri hastalarının tedavisinde önce hipnozu kullanmış ama sonra bu yöntemin yetersizliklerini görerek psikanalitik yöntemi geliştirmiştir. Psikanalizi hipnozdan ayıran önemli faktörlerden biri psikanaliz seansları sırasında kişinin bilincini kaybetmeden gerileyebilmesidir. Böylelikle seans sırasında deneyimlenenler benliğin bir parçası haline gelebilmekte ve benliği güçlendirmektedir. Bir diğer önemli faktör psikanaliz sırasında analizan ve psikanalist arasındaki ilişkinin yani aktarımın çalışılabilmesidir.

Psikanalizin ilk yıllarında histerik hastaların tedavisi psikolojik açıdan gerileme, söze dökme ve duygusal boşalım ile gerçekleştirilmiştir. Zamanla depresif ve obsesif hastaların psikanalitik tedavisinde ve bu hastaların çözümlenmesinde de başarılı olunmuştur. 1960’lardan sonra nesne ilişkileri kuramının olgunlaşması ile ergenler ve sınırda hastalar ile, kendilik psikolojisinin gelişmesiyle birlikte narsisistik hastalar ile psikanaliz ve psikanalitik psikoterapiler yapılabilmiştir.

Ruhsal Gelişim Kuramları

Freud ve arkadaşları psikanaliz uygulaması yaparken hastaların bu psikolojik gerileme içinde sık sık geçmişlerine ve çocukluklarına gittiklerini görmüşlerdir. Çocukluk yaşantısının ve deneyimlerinin insan psikolojisindeki yeri kavrandıkça psikanalistler çocukların ruh sağlığını merak etmeye başlamışlardır. Freud, babasının anlattıkları üzerinden bir çocuğu psikolojik açıdan incelemiş, tedavi etmiş ve bunu 'Küçük Hans Olgusu” olarak yayınlamıştır. Daha sonra Melanie Klein, Anna Freud, Donald Winnicott, Rene Spitz ve Margaret Mahler gibi öncü psikanalistler çocuk psikanalizine odaklanmışlardır. Çocukların ve ergenlerin psikanalizden geçmesi ve onların ruhsal gelişimi üzerinde psikanalitik araştırmaların yapılması psikanalitik açıdan ruhsal gelişimin anlaşılmasını sağlamıştır.

Freud'un psikoseksüel gelişim evreleri, Melanie Klein'ın şizo-paranoid ve depresif konumları, Winnicott'ın anne çocuk ilişkisi üzerine kuramı, Mahler'in ayrılma bireyselleşme kuramı, Peter Blos’un ergenlik ile ilgili çalışmaları, Erik Erikson’ın sekiz evreli yaşamsal gelişim kuramı, Daniel Stern’in kendiliğin gelişimi ile ilgili kuramsallaştırmaları psikanalitik açıdan ruhsal gelişimi farklı yönleriyle açıklar. Böylelikle psikanaliz, birbirinden farklı olan ve birbirini tamamlayan ruhsal gelişim modelleri ortaya koymuştur.

Zihinsel Yapı Kuramları

Üçüncü olarak psikanalizde çeşitli zihinsel yapı kuramları oluşmuştur. Freud önce dürtü kuramını, sonra yerleşimsel/topografik kuramı (bilinçaltı-önbilinç-bilinç) ve daha sonra yapısal kuramı (alt benlik-benlik-üstbenlik) geliştirmiştir. Freud'un ölümünden sonra benlik psikolojisi, kendilik psikolojisi ile kendilik ve nesne ilişkileri kuramı insan zihninin farklı yönlerinin anlaşılmasını sağlamıştır.

Bu kuramlar sayesinde bir kişinin zihinsel yapısı ve ruhsal gelişim düzeyi anlaşılabilir. Böylelikle normal bir yapılanma normal olmayandan ya da gelişmiş bir ruhsal yapılanma gelişmiş olmayandan ayırılabilir.

Yorumlama Kaynağı

Bu kuramlar ve bilgi birikimi terapiste yorumlama yeteneği kazandırırlar. Bu sayede birçok farklı terapi yönteminde elde edilen veriler ve hastaların anlattıkları psikanalitik kuramlar ışığında yorumlanabilirler. Psikanaliz bu yönüyle sanatla terapi, psikodrama, grup terapisi vb. birçok terapi yöntemine kuramsal bir temel sağlar. Psikanaliz ruhsal tedavi dışındaki, sanat ve felsefe gibi alanlara da kuramsal bir altyapı verir.

Hastanın zihinsel yapısı ne kadar ilkel ise kuramsal ve teknik bilgiye o kadar çok ihtiyaç duyulur. Çocuklarla, ergenlerle, erişkinlerle yapılan çalışmaların kendine özgü yönleri vardır. Psikoz, sınırda, nevrotik, psikosomatik, vb. gibi her psikopatoloji grubuna özel kuramsal ve teknik bilgi birikimi oluşmuştur.

 


[1] Psikolojik gerileme ile ilgili daha detaylı bilgiyi “Gerileme” bölümüne bulabilirsiniz.