İLKEL SAVUNMA MEKANİZMALARI
Bölme ile bağlantılı alt düzey savunma düzenekleri geri çekilme, yansıtmalı özdeşim, ilkel inkâr, ilkel ülküleştirme, ilkel değersizleştirme, tümgüçlülüktür. Bunlar ise hasta için önemli olan kişilerle yaşadığı çelişkili deneyimleri çözüp ayırarak ve sürekli ayrı tutmaya çalışarak, kişiyi saldırganlıktan uzak tutmaya ve güvenlik hissinin sürdürmeye çabalarlar. Ama başaramazlar. İlkel savunma mekanizmaları ayrışma konularını çalışır.
Psikotiklerde ise inkârın şiddeti gerçekliğin algılanışını çarpıtır. Utanç, suçluluk, değersizlik hisleri ve dürtüler gerçekliği korkutucu hale getirirken alt düzey savunma mekanizmaları gerçekliğin algılanışını ağır bir biçimde bozarlar. Tüm zorluklara rağmen kendilik bir arada tutulmaya çalışılır.
İlkel savunma düzenekleri ön plana çıktığında, çelişkili kendilik ve nesne durumları ardı ardına etkinleşirler. Çelişkili kendilik ve nesne tasarımları birbirlerinden uzakta tutulduğu sürece, bu çatışmaların yarattığı kaygı engellenmiş ve denetlenmiş olacaktır. Sınırda kişiliklerin iç dünyasında kendilik ve nesne tasarımlarının sınırları belirginleşmediği ve tasarımlar bütünleşmediği için bölme, ayırma ve yansıtma kolayca devreye girer. İyiyi ve kötüyü ayırma çabası nesne sürekliliğini bozar.
Bu savunmalar sınırda kişileri intrapsişik çatışmalardan korurken, saldırganlık ve kaygı benliğin hizmetine giremediği için benlik işlevlerini güçsüzleştirirler. İlkel savunma düzenekleri hastayla terapist arasındaki klinik etkileşimde ortaya çıkabilir. Hastanın görüşmedeki, ilişkilerindeki ve yaşamının bütünündeki uyum gücü ve esnekliği azalır.
Sınırda kişilik örgütlenmesinde bölmenin ve bununla bağlantılı diğer savunma düzeneklerinin yorumlanması, benliği bütünleştirir ve hastanın o anki işlevlerini geliştirirse psikoterapi yapılabilir. Örneğin hastanın anlattıklarından yola çıkarak hastaya: “Babanızla yaşadığınız olayda kızgınlığınızı anlattınız. Ardından babanızın ne kadar saldırgan ve acımasız olduğunu belirttiniz. Acaba öfkenizin şiddeti ile babanıza bakışınız arasında bir bağ olabilir mi?” dendiğinde eğer hasta bu soruya daha da kızarak ve inkâr ederek yanıt verirse, kaygı ve öfkesinin daha çok arttığı ve terapiste karşı öfkelendiği gözlemlenirse hastanın yansıtmalı özdeşleşmesinin yorumlanması benliğini daha da güçsüzleştirmiş olur. Savunmanın yorumlanması saldırganlığı ve bir eyleme dökmeyi harekete geçiriyor ise psikoterapi yapmak zorlaşır. Eğer hasta, “Olabilir önceki hafta da benzer bir olay oldu. Beni çok kızdırmıştı ve ona kızdığım zamanlarda bana daha da agresif gözüküyor olabilir gerçekten.” diye bir yanıt verirse hasta yapılan geri bildirimi benliğinin olayları algılayışında kullanabiliyor demektir. Böyle bir yanıt hastanın psikoterapi çalışması için uygun olabileceğini gösterir.
Psikotik hastalarda bu savunmaların yorumlanması, hastanın işlevlerindeki gerilemenin ve inkârın artmasına neden olur. Böylelikle, yorumlamanın etkisiyle hastanın inkârının ya da gerçekliğe uyumunun artması, sınırda ve psikotik kişilik örgütlenmesinin tanısal ayrımının yapılmasına önemli bir katkı yapar.
Aşağdaki başlıkları tıklayarak ilkel savunma mekanizmalarını okuyabilirsiniz:
İLKEL ÜLKÜLEŞTİRME VE DEĞERSİZLEŞTİRME
TÜMGÜÇLÜLÜK VE DEĞERSİZLEŞTİRME