DÜNYA'DA, TÜRKİYE'DE VE BURSA'DA İNTİHAR ORANLARI
"İntihar" olgusu insanlıkla birlikte varolup efsanelerde, dinlerde, kültürlerde yerini almıştı. Günümüzde nüfusun hızlı artışı, batı kültürünün egemenliğinde kültürler arası yoğun etkileşimler ve bilimin gelişimiyle birlikte intihar ve intihara yaklaşım farklı bir boyut kazandı. Medeniyet artık inithar edenleri tanımaya çalışıyor, intihara teşebbüs edenleri ve intiharın sebeplerini araştırarak onlara yardım etmeye, girişimleri önlemeye uğraşıyor. Konu üzerindeki çalışmalar son 50 yılda gittikçe somutlaşmasına ve yüzyılın getirdiği tüm nimetlere rağmen, dünyada intihar oranları artmakta ve araştırılması gereken konu sayısı hala çok fazladır.
Dünyadaki intihar oranlarına bakarsak ülkeler arasında belirgin farklılıklar olduğunu görürüz. İntiharda birçok faktörün rol oynaması ve ülkeler arası istatiksel verilerin toplanma kalitesindeki farklılıklar bunda etkilidir. Genelde oranlarda bir artma vardır. Oranlar çok değişmesede nüfusun artmasıyla orantılı olarak intihar vakalarında çoğalma görülmektedir. Sayıdaki bu artış ülkeleri korkutmaktadır. Mesela Amerika son 30 yılda intihar oranlarının görece stabil seyrettiği ülkelerden olamasına rağmen yılda ortalama 30 000 kişi intihardan hayatını kaybetmektedir. Bu sayı 10 yılda 300 000 kişi demek olduğundan sayının büyüklüğü Amerika’yı önlemler almaya itmiştir.
Ülkemizdeki intihar oranları 1974-1998 arasında çok fazla değişmemiş genelde yüzbinde 1.5 ile 3 arasında kalmıştır. Son 10 yılda erkeklerdeki intihar oranları artma eğilimi göstermiş yüzbinde 2.5’in üzerinde değerler görülmüştür. Ülkemizde intihar sayıları ile ilgili veriler gerçeği tam manasıyla yansıtmamaktadır. İntihar dünyadaki birçok ülkede olduğu gibi ülkemizde de inançlarımızdan ve kültürel niteliklerimizden dolayı pek hoş karşılanmayan bir olaydır. İntihar etmiş kişilerin cenaze namazlarının kılınmıyor olması aileleri utandırabilmektedir. Kimi zaman aileler intihar olaylarını haber vermemekte, isterlerse gizleyebilmektedirler. Benzer durum hristiyan katolik ülkelerde de görülmektedir. Son yıllarda hristiyan ülkelerde intihar oranlarının artmasını bazı yazarlar kilisenin son zamanlarda intihar etmiş kişilerin cenaze törenlerini yapmayı reddetmiyor olmasına bağlamaktadır. Ülkemizde kadın erkek oranları dünyadaki verilerle uyum gösteriyor olsada intihar miktarının kayda geçenlerden daha fazla olma ihtimali yüksektir.
Şehrimizdeki intihar istatistiklerine bakarsak intihar eden erkeklerin sayısının kadınlardan daha fazla olduğunu görürüz ama ülkemiz için geçerli olan sorunlar Bursa’da da mevcuttur. İntihar etme yöntemlerine bakılınca ası (%68.75) ve silahla (%26.5) intiharların toplamın %95’ini oluşturduğu görülür. Bunlar genelde intihar eden kişiyi herkesin gördüğü ve olayı saklamanın güç olduğu olaylardır. İlaçla intoksikasyon veya korozif madde içimiyle intiharların oranı %4.7’dir ki bu yöntemlerin intihar girişimlerinde en çok kullanılan yöntemler olduğunu biliyoruz. Bunlara bu kadar az sayıda rastlanması mantıklı değildir. Büyük ihtimalle bu sayılar sadece intihar ettiği bildirilen vakaları yansıtmaktadır ve gerçek rakamlar daha yüksektir.
YILLAR |
1996 |
1997 |
1998 |
1999 |
2000 |
ERKEK |
26 |
27 |
41 |
44 |
45 |
KADIN |
6 |
14 |
12 |
9 |
16 |
TOPLAM |
32 |
43 |
53 |
53 |
71 |
-Bursa’daki intihar istatistikleri