• PSİKANALİZE GİRİŞ

  • KENDİLİK VE NESNE
    İLİŞKİLERİ

  • PSİKANALİZ

  • PSİKANALİTİK
    PSİKOTERAPİLER

  • PSİKANALİZLE
    SANAT-I-YORUM

GEBELİKTE VE DOĞUM SONRASINDA BEBEK KAYBI

GEBELİKTE VE DOĞUM SONRASINDA BEBEK KAYBI

           Annenin tepkileri herhangi bir ölüm sonucu geIişen yas durumuna benzer. Bebeğin bu dönemlerde ölümü anne için önemli bir kişinin kaybı, kendiIiğin bazı yönlerinin kaybı, dış nesnelerin kaybı, bir yaşam döneminin kaybı, ebeveynlerden miras kaImış olan çocuk sahibi olma düşünün kaybı gibi çeşitli anlamlar taşır.

           Yaşayan çocuğun olması, gebelik yaşının ileri yaşlarda olması, sosyal desteklerin yeterli olması ve ev iIişkiIerinin iyi olması kayıp ile baş etmede olumlu etmenlerdir. Bu dönemlerde bebek kaybı olan kadınlar, canlı çocuk doğuranlara kıyasla ilk 6 ay içinde depresyon ve kaygı buzukluğu belirtilerini daha şiddetli yaşarlar. Ama birinci yılın sonunda ruh sağlıkları canlı bebeği olan kadinlara benzer duruma gelir. Bu kadınların akut yas dönemi genellikle 6-12 sürmekte olup 2 yıla kadar uzayabilir.

          Anne ile bebek ilişkisi özeldir. Gebelik süresince anne, bebeği bedeninin bir parçası olarak algılar ve sanki bebek bedeninin bir parçasıymış gibi ona yatırım yapar. Ancak doğumdan sonra bebekle ve kendisiyle ilgili geleceğe yönelik hayaller kurar ve bebeği ayrı bir birey olarak hayal etmeye başlar. Bu yüzden gebelikteki kayıplarda anne, bebeğin kaybını sanki kendinden bir parçayı yitirmiş gibi algılar ve bu durum sıklıkla yas reaksiyonuyla daha karmaşık hale gelir. Annenin hatta çift isterse ölü bebeği görebilmeli ve ona dokunabilmelidirler. Ad koymak, cenaze töreni yapmak, mezarını ziyaret etmek ve anı eşyalarını muhafaza etmek ebeveynlerin kimin için yas tuttuğunu netleştirir ve yaşadıkları yoksunluğu hafifletip yaslarının çözülmeisne yardımcı olur. Ancak bu durum indüklenmiş düşüklerde mümkün olmaz ve bu durumlar ebeveynlerin yas tutmasını çok güçleştirir.

          Bebekteki anomaliler nedeniyle gelişen kayıptaki yas da spontan kayıplara bağlı gelişen yas kadar şiddetli olup benzer bakımı ve desteği gerektirir. Yani “bebek zaten sakattı“ demek yası ortadan kaldırmaz. Hatta bebeklerinde bir sakatlık olduğu için bebeğin küretajını tercih edenler normal yasa kıyasla daha uzun ve şiddetli yas ile birlikte yoğun başarısızlık ve pişmanlık duygusu yaşarlar. Gebelikte bebeğini kaybeden annelerde en sık rastlanan suçluluk duygusu; yapmış olabileceği teratojenik olaylarla (ilaç, sigara, alkol kullanımı gibi) ilişkilidir. “Yanlış ne yaptım?“ veya “Acaba neyi eksik yaptım?“ en sık rastlanan düşüncelerdir. Genetik bozukluklar nedeniyle bebeğin öldüğü olgularda suçluluk daha da yoğun yaşanır. Ebeveynler onlara aktardıkları gen nedeniyle çocuklarının anormal doğduğunu düşünerek yoğun suçluluk duyarlar.

           Bir yoksunluğun iyileşmesinde yas önemli rol oynar. Bireyin yoksunluktan kurtulması için 4 ayrı yas döneminin yaşanması gerekir:

  • Kayıp gerçeğinin kabul edilmesi: Bebeğini görmeyen kadın için kayıp gerçeğinin kabulü çok zordur. Kayıp anında durumun nasıl ele alındığı da önemlidir.
  • Yasın acısının yaşamsallaştırılması: Bu süreçte kadın “Bu yalnızca düşüktür, daha gençsin, tekrar deneyebilirsin” gibi düşüncelerle kederini azaltır. Ama bazen kaybı yaşayanlar etraflarındaki kişilerden bu sözleri duyduklarında yaşadıkları acının kimse tarafından anlaşılmadığını düşünür. Bebek sakatlık yüzünden kaybedilmişse “Ondan kurtulman iyi oldu”, “En kısa sürede başka bir çocuğun olduğunda kendini daha iyi hissedeceksin” gibi sözler gebeliğin istendiğinin, bebeğin varlığının ve yasın yadsınmasını sağlamaktan başka fayda sağlamaz. Bu dönemde cesaret verici ve destekleyici sözler duymak gerekse de bunların dozu, kimin söylediği ve nasıl söylediği önemlidir. Csaret verilirken duyguların yaşanması engellenmemelidir.
  • Kaybın yaşandığı çevreye uyum: Çocuğun geleceği beklentisi ve ebeveynlik ile ilgili yansıtılmış düşüncelerin bir anda yok olması ciddi çökkünlük yaratabilir. Bu durum çok ağır bir tablo oluşturuyor veya çok uzun süredir devam ediyorsa mutlaka bir psikiyatriste başvurulmalıdır.
  • Kaybın duygusal olarak yerine konması ve yaşamın devamı: Yas yavaş bir süreçtir. Sıklıkla kayıptan 3 ay sonra kadın yeni bir gebelik ile ilgili planlar yapmaya başlar. Ancak bu yasın bittiği anlamına gelmez. Yasın yaşanarak çözümlenmesi ve bebeğin kaybının geçmişte bir anı olarak bırakılabilmesiyle yeni bebekler sağlıklı ortamlarda büyüyebilir.

          Yas bazen çok zor yaşanan bazen de yadsınarak görmezden gelinen bir süreç olabilmektedir. Iki durumda da ebeveyn için psikiyatrik bozukluklara zemin hazırlarken kaybının yasını tutamamış ebevynler sağlıklı çocuklar yetiştirmede de çok zorluk çekerler. Bu yüzden yukarıda anlatılan noktalarda güçlükler yaşadığını düşünen veya bebeğinin kaybını hala sanki dün olmuş gibi yaşayan ebeveynlerin profesyonel yardım almaları önerilir. Hastanemiz bu konudaki desteğini değerli hastalarına sunmaktan her zaman mutulu olacaktır.